Pages

Ads 468x60px

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Kelkit İlçe Tanıtımı 12

KELKİT İLÇE KÜLTÜR
 İlçe merkezinde, 1 Lise, 1 İmam-Hatip Lisesi ve 1 Çok Programlı Lise ile 5 ilköğretim okulu, 1 Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, 1 Pansiyonlu İlköğretim Okulu olmak üzere 10 okul bulunmakta olup, bu okullarda toplam 3.798 öğrenci, İlçemize bağlı köylerimizde ise 41 tane 1-5 sınıflı, 11 tanede 8 sınıflı ilköğretim okulu olup, bu okullarda ise 2.933 öğrenci olmak üzere toplam 6.731 öğrenci okullarımızda öğrenim görmektedir. Toplam 62 okulumuzda eğitim öğretim yapılmakta olup, 327 öğretmen bu okullarda görev yapmaktadır. İlçemizde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü vardır. Fakat kendisine ait bir hizmet binası yoktur. Gerekli Eğitim ve Öğretim malzemesi yetersizdir. Buna rağmen her yıl çeşitli kurslar açılıp faydalı olmaya çalışılmaktadır. 2002 - 2003 yılında İlçe Merkezi Belde ve Köylerimizde 1 okuma yazma kursu açılmış, 5 vatandaşımıza okuma yazma öğretilmiştir. 6 Zilli Kilim, 13 Makine Nakış, 5 Giyim, 3 El Sanatları Batik Boyama, 1 Trikotaj, 1 Bilgisayar, 1 Kalorifer Ateşçiliği, 2 Üniversiteye Hazırlık ve 9 Halk Oyunları Kursu açılmış, genç kız ve kadınlarımıza bilgi ve beceri kazandırılmıştır. İlçe Merkezinde açılan 1 bilgisayar kursunda değişik yaş ve meslek gruplarından toplam 20 vatandaşımıza bilgisayar kullanabilecek eğitim verilmiştir. Bu çalışmaların sonucu 2002-2003 Eğitim Öğretim Yılında 42 bilgi ve beceri kursu açılmış ve bu kurslarda 843 genç kız ve kadın kursiyerimiz eğitim ve öğretim görmüştür. İlçe Merkezinde ve Ünlüpınar Beldesinde Kültür Bakanlığına bağlı Halk Kütüphaneleri bulunmaktadır. Ayrıca İlçemiz İmam - Hatip Lisesi ile Kelkit Lisesi bünyesinde olmak üzere kütüphaneler bulunmaktadır. İlçemizde futbol ve spor yapabilecek bir Çim Futbol Sahası yapılmış olup, 2004 yılı futbol müsabakaları burada yapılacaktır. Ayrıca Kaymakamlığımızca yaptırılan spor ve sosyal amaçlı tesis bünyesinde halı saha ve sosyal tesisleri bulunmaktadır. İlçemizde yöresel olarak amatör folklor çalışmaları yapılmaktadır. Fakat sistemli bir organizasyondan yoksundur. Mahalli bir kaç türküsü bulunmaktadır. Folklor çalışmaları Halk Eğitim Müdürlüğünce ele alınmış olup, sistemli bir hale getirilmeye çalışılmaktadır. Çevremizde el sanatları olarak kilim, heybe ve seccade gibi kullanım eşyaları Kaymakamlığımız SYDV bünyesinde oluşturulan Kilim Atölyelerinde %100 kök boya, % 100 yünden Kelkit İlçesine mahsus Zilli Kilimler dokunmakta olup, ayrıca ilçe halkından yün eğirme, kendi evinde dokuma işlemleri de yapılmaktadır. Ayrıca çeşitli el işleri ve eşyalar yapılmaktadır.Ayrıca ilçemizde iş adamı Aydın DOĞAN tarafından yaptırılmış ve kendi adını taşıyan bir Meslek Yüksek Okulu mevcut olup, 2003-2004 öğretim döneminde Eğitim ve Öğretime başlamış olup, 29 Kız,61 Erkek Öğrenci olmak üzere toplam 90 öğrencisi mevcuttur.


KELKİT İLÇE KÖYLERİ VE BELDELERİ
Beldeler: Deredolu • Gümüşgöze • Kaş • Öbektaş • Söğütlü • Ünlüpınar
Köyler:
Ağıl • Ağlık • Akdağ • Aksöğüt • Alaçat • Aşağıözlüce • Aşut • Aydoğdu • Aziz • Babakonağı • Balıklı • Balkaya • Başpınar • Belenli • Beşdeğirmen • Bezendi • Bindal • Bulak • Cemalli • Çağlar • Çakırlar • Çambaşı • Çamur • Çimenli • Çömlecik • Dayısı • Deliler • Dereyüzü • Devekorusu • Doğanca • Doğankavak • Dölek • Elmelik • Eskikadı • Eskiyol • Eymür • Gerdekhisar • Gödül • Güllüce • Gültepe • Günbatur • Güneyçevirme • Gürleyik • Güzyurdu • Karacaören • Karaçayır • Karşıyaka • Kazanpınar • Kılıçcı • Kılıçtaşı • Kınalıtaş • Kızılca • Kozoğlu • Kömür • Köycük • Kuşluk • Obalar • Oğuzköy • Öğütlü • Örenbel • Özen • Sadak • Salördek • Sarışeyh • Sökmen • Sütveren • Şenköy • Tütenli • Uzunkol • Yarbaşı • Yenice • Yeniköy • Yeniyol • Yesılova • Yeşilyurt • Yolçatı • Yukarıözlüce
Gümüşhane İlçeleri: Merkez ilçe • Kelkit • Köse • Kürtün • Şiran • Torul

Kelkit İlçe Tanıtımı 11

GUN ISIGINA CIKMAYI BEKLEYEN ANTIK KENT
 Ilçe merkezine 24 km mesafede Sadak köyünde bulunan antik Satala kenti, günümüzde tüm sir ve güzelligiyle toprak altinda bulundugundan, kendisini gün isigina çikaracak kaziyi beklemektedir. Satala'nin eski Roma Imparatorlugu'nun dogudaki en önemli askerî ordugah sehri oldugu ispatlanmistir. Satala her ne kadar askeri bir yer olsa da, buluntular burada medeniyetin de gelistigini göstermektedir. Trianus'un (MS 98-118) Kafkas seferi sirasinda burada konakladigini biliyoruz. Satala,konsül tarafindan gönderilen kisilerce idare edilmekteydi. Imparator Justinyen zamaninda Satala'nin önemi daha da artti. Imparator Heraklios zamaninda Pers ve daha sonra Islam akinlari sirasinda Satala harap edildi. XV.Roma lejyonunun üstlendigi bir yer olan Satala kenti, antik dönemde çok önemli bir merkezdi. Ünlü Bizans tarihçisi Prokopios, Satala'nin artik olmayan surlarinin dibinde Perslerle yapilan bir savastan söz etmistir. Prokopios'a göre, ?Firat sinirinin korunmasi amaciyla kurulan Satala, sadece stratejik bir amaçla Roma devlet sinirinin ileri karakolu olma? görevini yerine getirmistir. Hitit, Asur, Makedonya, Roma Bizans hâkimiyetinde kalan Satala, bir ara önemini kaybetmis, ancak Trabzon Komnenoslari zamaninda tekrar canlanmis ve onlarin mesire yeri olmustur. 6.yüzyilda imparator Justinyen zamaninda bugün bile görülebilen büyük eserler yaptirilmistir. Bugün Sadak'ta bulunan harabeler, amfi-tiyatro seklinde yükselen bir dagin etegindedir. Kalenin Pers tehlikesine karsi imparator Justinyen tarafindan onarildigini anliyoruz. Satala'ya ait çesitli müzelere devredilen eserler: a)Istanbul Arkeoloji Müzesi'ne -Kandil (Toprak) 2 adet -Yüzük taslari -XV.Legio Apollinares'in armasi -Kulplu testi -Armali kemer tokasi -Madeni parçalar b)Londra British Museum'da -Bronz Büst Ayrica Trabzon ve Erzurum Müzelerinde Sadak'tan çikarilan mezar taslari, mezar stelleri,sütun basliklari,lahit kapaklari sergilenmektedir.
 SU KEMER
I Önceleri 47 gözlü olan bu su kemerini 1866 yilinda Taylor 7 kemeri saglam kalmis olarak tespit etmistir. Ancak üzülerek yazalim ki bugün sadece 2 kemer ayagi ayaktadir Sadak Köyümüzde bulanan Su Kemerinden bir görünüm
 BRONZ BÜST
 Londra British Museum'dadir. Bir zamanlar Tanriça Artemis ya da Afrodit Kültü diye adlandirilan Aneaitis kültüne aittir. Grek bronz sanatinin tek örnegi olup M.Ö.4.yüzyil baslarina ait oldugu tahmin edilmektedir. Sadak Köyümüzde bulunan ancak yurt disina kaçirilan bronz büst
 NIKE KABARTMASI
 Kabartmada Zafer Tanriçasi Nike,sol elinde palmatle savas alaninda gezinir biçimde anlatilir .Yapit canli, ancak kaba üslubuyla olgun arkaik döneme tarihlendirilebilir.
 MEZAR STELLERI
 Sadak Köyünün disinda, Cirit Tepesinde bulunan 32 stel bu alanin kentin nekropolü oldugunu göstermektedir. Bulunan yazilarin çogu Latince'dir. Roma döneminden kalan mezar taslarinin birinde XVI.Lejyon bayraktari Büyük Covidianus'un karisi Julia Maxia için yaptirildigi yazilidir.
KELKİT İLÇE İKLİM
 İklim Yapısı Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Anadolu sınırında yer alan ilçe, iklim ve doğal bitki örtüsü özellikleri bakımından daha çok Doğu Anadolu ile benzerlik göstermektedir. Yıllık ortalama sıcaklığı 6,9 C’ dir. Yıllık ortalama yağış miktarı 354.1 mm. dir. Uzun ve ağır geçen kış mevsimi, belirgin yaz kuraklığı, yağış azlığı ve yağış rejiminde görülen düzensizlik yöre ikliminin başlıca özellikleri. Bu klimatik koşullar altında ilçenin yüksek kesimlerinde sarı çam ağırlıklı iğne yapraklı ormanlar ve alpin çayırlar, alçak kesimlerinde ise stepler gelişmiştir. Ormanlar genellikle Bezendi, Sadak, Yeniyol ve Söğütlü tepelerinde bulunur.
 KELKİT İLÇE NÜFUS
 2011 yılı verilerine göre İlçe merkezi 15.003 , Belde ve Köyler 26.031 olmak üzere İlçemiz toplam nüfusu 41.034 olmuştur Bir önceki yıla göre İlçe merkezinin nüfusu 1.219 kişi , Köy ve Beldeler 268 olmak üzere toplam 1.487 artımıştır

Kelkit İlçe Tanıtımı 10

önceden, sonradan ve birlikte olmak üzere üç şekilde yapılır. Yöremizde kullanılan kilim motifleriyse şunlardır: Karalılar büyükler, aynalı perler, elmalar, yaslamlar, eğri zincir, tırmık dişleri, boncuklu gözler, küçük perler, kıvrımlar, tavşan tabanı, koç boynuzu, kurbağacık ve zincir. Yukarıda adı geçen kilimi motiflerini işlemek üzere hazırlanmış olan renkli ipliklerin elde edilişinde kullanılan kökboyalarının isimleri de şunlardır: Lahana (Evelik), sütleyeni (sarı-yeşil), papatya, ada çayı, nar ağacı, nane, soğan (kırmızı), ayva yaprağı (sarı), meşe,mazı (kahverengi-siyah). Kök boya bitkileri ise şunlardır: Böğürtlen, fındık kabuğu, Hayıt, civit otu, incir çiçeği, sığır kuyruğu, kara yemiş, kara lahana, ceviz ağacı, kızamık kökü, kestane, erguvan, selvi dalı, kekik otu, muhabbet çiçeği, asma, muşmula, meyan kökü, mürvet ağacı, eğrelti otu, okaliptüs, ekşi elma, kuşburnu, çalı fundası, hava civa ve çoban üzümü. Kelkit ve yöremizde Kelkit’i geleceğe taşıyacak yerel bir değer olarak gördüğümüz Zilli Kilimin yanı sına dokumacılık olarak, ala kilim, halı, heybe, azık torbası, aşlık çuvalı, palaz, örme ip, sambağı ipi ve hasır dokumacılığında gelişmiştir. Dokumacılıkta yaygın bir başarı göstererek dikkat çeken köylerimiz ise, Kızılcaköy, Çağlar ve Başpınar köylerimizdir.

 DANTEL VE NAKIŞ İŞLEMECİLİĞİ
: İlçemizde genç kızlarımızın el emeği göz nuru olarak işledikleri dantel ve nakış işleri oldukça gelişmiş bir durumdadır. Her genç kızın çeyiz hazırlama devresi içerisinde büyük bir emekle katıldığı bu faaliyetler, bireysel olmasının yanında Halk Eğitim Merkez Müdürlüğünün koordinatörlüğünde aynı zamanda kolektif ve örgütsel olarak da yapılmaktadır. Bu noktada dantel ve nakış işlemeciliği yaparak aile bütçesine küçümsenmeyecek katkılarda bulunan genç kız ve kadınlarımızın sayısı da hayli kabarıktır. Kelkit ve yöremizde yaygın el işi çeşitleri:seccade,baş örtüsü,iğne oyası,boncuk oyası,mekik oyası,pullu oya,yastık kılıfı,sandık örtüsü,yorgan ağzı,masa örtüsü,karyola örtüsü ve mutfak takımı. Yöremizde dokunan her oyaya bir takım mahalli isimler verilmiştir. Şimdi de tel ve boncuk oyalara yöremizde verilen ilginç isimleri yazalım: Subay sırması oyası, kiraz oyası, halga oyası, Zeki Müren dişi oyası, Ecevit burnu oyası, Türkan Şoray kirpiği oyası, düzme oyası, yürek oyası, mercimek oyası, kelebek oyası, örümcek oyası, süpürge oyası, elti çatlatan oyası, limon oyası, hanım oturur bey sallanır oyası,sıçan dişi oyası, Şiran yolu oyası, kuş yüreği oyası,karanfil oyası, böğürtlen oyası, incili küpe oyası, tengo kekülü oyası, elti çatlatan, papatya oyası, taksi tekiri oyası, biber oyası, yarım ay ve hanım oturur bey sallanır oyası...
 TAŞ İŞLEMECİLİĞİ:
 Taş işlemeciliği ilçemizde ilk zamanlardan bugünlere camilerin iç dizaynı ve minarelerin yapımında kullanıla gelmişse de, şimdi çok çeşitli alanlarda kendini göstermektedir. Kelkit’te taş işlemeciğini bir meslek olarak sürdüren minare ustalarımız mevcuttur. Taş işlemeciliği köy odalarının süslemesinde de kullanılır. Taş işlemeciliğinde dikkati çeken bölgemiz Öbektaş Beldemizdir.Bu bölgeden çeken taşın bir özelliği olarak yontma taş işlemeciliği gelişmiş ve güzel eserler verilmiştir. Kelkit’te mimari yapının değişmesi,taş işlemeciliğini eski revaçta olduğu günlerden uzaklaştırmışsa da, yukarıda belirtildiği üzere özellikle cami inşaatlarında taş işlemeciliği çok gelişmiştir. Taş işlemeciliği alanında Kılıçtaş ve Başpınar köylerimizden yetişen ustalar bölgemizde ün salmıştır.
 KELKİT İLÇE EKONOMİ
 İlçenin temel geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Nüfusun iktisadi faaliyet kollarına göre dağılımına bakıldığında sınai ve ticari faaliyetler gelişmemiş olduğundan tarım sektörünün önemli bir yer tuttuğu ve faal nüfusun %30’unu çiftçilerin oluşturduğu görülür. Tarımsal üretiminin büyük bir bölümünü tarla bitkileri (buğday, Şeker pancarı, fasulye, patates vb.) oluşturur. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimize İlçe Gıda,Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce her türlü teknik ve teorik bilgi ile alet - ekipman yardımı yapılmaktadır. KELKİT İLÇE TURİZM

Kelkit İlçe Tanıtımı 9

 DOKUMACILIK (ZİLLİ KİLİM):
Zilli Kilimin geçmişi Orta Asya Türklerine kadar dayanmaktadır. Zilli Kelimesi Farsça Kilim demek olan ‘Zilu’ kelimesinden gelmiştir. Bu kelime Türkçe’ye zili veya zilli diye geçmiştir. Eski Türklerde halı, cecim, keçe, şili, zili adlarıyla kullanılmaktaydı. Selçuklu Türklerinin de bu bölge üzerinde zilli kilim dokudukları rivayet edilir. Zilli Kilim dokuyan ve bu adı veren tek yer Kelkit’tir. Başka hiçbir yerde aynı adla bu kilime rastlanmamaktadır. En büyük özelliği, kök boyalarından elde edilen renklerinin solmamasıdır. Tamamen eğirilmiş koyun yününden yapılan ve 40’a yakın desen kullanılarak yapılan Zilli Kilim, ”kemk” denilen tezgahlarda dokunmaktadır. Yaklaşık 6 m² lik bir zilli kilim, 8-10 Kg. yün kullanılarak 3 kişi tarafından ev dışı zamanlarda yaklaşık bir ayda dokunabilmektedir. Gösterişli ve göze hitap edebilmesi için, genellikle parlak renkler (kırmızı ve yeşil) tercih edilir. Zilli Kilim Kelkit’te çok sayıda köyde dokunmaktadır.

Üretimini artırıp pazarlama imkanlarını genişletmek maksadıyla Kelkit Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının bünyesinde Zilli Kilim Dokuma ve Uygulama Merkezi açılmıştır. Çeşitli ebatlarda üretilmezsine rağmen, seccade ve heybe tipleri çok kıymetli ve nadirdir. Zilli Kilim dokumacılığı, heybe, yastık, yolluk, duvar süsleri, nazarlık, isimlik ve seccade olarak çeşitli tiplerde üretilmektedir. Ayrıca eskiden çuval olarak dokunan zilli kilim motifleri, günümüzde sanatsal değere haizdir. Dokumalarda zemin rengi genellikle koyu tercih edilmektedir. Bütün renklerde kök boya ve indigo kullanılmaktadır. Natürel ve pastel renkler isteğe bağlı olarak kullanılmaktadır. Kimyasal boyalar kesinlikle kullanılmamaktadır. Renkler kesinlikle akıtmaz, bozulmaz ve ilk günkü gibi parlaklılığını ve canlılığını muhafaza eder. Zilli kilim ipleri tamamen el eğirmesidir. Kesinlikle fabrika ipi kullanılmaz. Dokumalar tek taraflı olup,tek yüz kullanılır. Motifler kabartmalıdır. Boya olarak kullanılan köklerin tümü doğal bitkilerden elde edilir. Boya olarak kullanılan köklerin bir kısmı çevre il ve ilçelerden, bir kısmı yöremizden temin edilmektedir. Boyalar kaynatılır ve ilave madde olarak şap, limontuzu, saçıkıbrız, kromtartar, pulkostik ve hidrosülfir kullanılır. Boya yapılırken mordanlama,

Kelkit İlçe Tanıtımı 8

 TÜRKÜLER
: Her kültürün kendine mahsus bir takım sosyal dinamikleri vardır. Belli bir toplum içerisinde yaşayabilme uyumu ve başarısı bu sosyal dinamiklere bağlı olduğundan, kişi, doğumundan ölümüne kadar kendisini çepçevre saran yerel kültür değerleriyle kuşatılmıştır. Bu yerel kültür değerleri; türkülerdir, manilerdir, masallardır, bilmecelerdir, ağıtlardır, dil ve anlatım özellikleridir, efsanelerdir, velhasıl kendimiz kokan her şeydir. Her ulus kendi kültürü yaratırken, kültürünün ayrılmaz bir parçası olan folklorünü de yaratmış, sevinçlerini, üzüntülerini ve acılarını değişik kalıplarda ifade edecek formları da bulmuştur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesiyle Karadeniz Bölgesinin Bağlantı noktasında bulunan Kelkit ilçemizin türkülerinde 93 Harbinin ve Rus işgalinin derin izlerini bulmak mümkündür. O acılı yıllardan günümüze gelen süreç içinde insanımız bazen sevinmiş, bazen üzülmüş ; üzüntülerini ve sevinçlerini saza, söze dökmüştür. Bölgemiz insanları, geri kalmışlığın kaynağı cehaletle savaşırken, onun getirdiklerine de katlanmak zorunda kalmıştır. Kısacası üzerinde yaşadığımız coğrafya,insanımızın sevme hasretine ayrılık ateşi katmış, bu durdum türkülerimize de yansımıştır.

 KELKİT VE YÖRESİ EL SANATLARI
: Gelişen ve değişen dünya düzleminde, tek tip bir dünya vatandaşlığı kavramının artık kaçınılmaz bir şekilde gündemimizi işgal ettiği gerçeği karşısında,yerel nitelikli duyarlılıklarımıza eskisi kadar yaslanamadığımızı, yerel değerlerimize eskisi kadar önem vermediğimizi biliyoruz. Yozlaşan böyle bir yolun takipçisi milletler, her zaman kendi öz benliklerini kaybetmiş, toparlayıcı bir unsur olarak kendi öz benliklerine dönememişlerdir. Kelkit yöremizde el sanatları çok yaygın olmakla beraber, kurumsal bir yapı arzetmediği için, her geçen gün unutulmaya yüz tutmuştur. Çok değil, bundan 20-30 yıl evveline kadar, el sanatlarından geçimini temin eden ailelerin bulunuyor olması el sanatlarının yaygınlığı açısından bizlere bir fikir vermektedir. Her sene çeşitli el sanatlarında Halk Eğitim Merkez Müdürlüğünce açılan kurslar ve sergiler, unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarımızı tekrar o eski canlı günlerine döndürmektedir. El sanatlarına karşı duyulan ilgi ve otantik özelliğini koruyan özellikle Zilli Kilime karşı duyulan talep her geçen gün artmaktadır. Bu potansiyeli daha da işlevsel bir hale getirmek için kendi kültürümüze karşı daha duyarlı bir bakış açısı geliştirip yerel kimliğimiz üzerindeki araştırmaların yaygın olması gerekmektedir.

Kelkit İlçe Tanıtımı 7

Sinema salonunda sahnelenen oyunlardan Koreli Mehmet isimli tiyatro oyununda Adnan Aktaş, İbrahim Çelik, Ömer Şahin, Refik Yerli, Yaşar Hirik, Habib Ayvazoğlu, Selçuk Giriftinoğlu, Kenan Tuğlu, Faruk Yerli, Halit Aksu, Hüsnü Çelik, Ataç Elalmış rol almış ve bu oyun yıllarca konuşulmuştur. Hele rahmetli İsmail Topuz’un Volvo Turizm isimli yerel oyunda kriko rolünü başarıyla canlandırması ve başarısı Kelkit’in kültürel geçmişinde unutulmaz bir enstantane olarak anılara kazınmıştır. Kelkit bulunduğu coğrafya gereği, Doğu Anadolu Bölgesiyle, Karadeniz Bölgesi arasında tam bir geçiş özelliğine sahiptir. Kültürel anlamda bu iki farklı zenginliği buluşturarak bir köprü vazifesi gören Kelkit kültürü üzerine şimdiye kadar yayınlanmış bir eser ne yazık ki yoktur.

Bu konudaki çalışmalar hep lisans bitirme tezi olmaktan öteye gidememiştir. Rahmetle andığımız Sabri Özcan San’ın “Gümüşhane Kültür Araştırmaları ve Yöre Ağızları “ isimli eseri bu açıdan değerini korumakla birlikte, yeterli değildir. Teknoloji çağı karşısında folklorik birikimimiz kaybolup unutulup gitme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Gelenek ve göreneklerimiz eski cazibesini kaybetmiş, ağız özelliklerimiz bozulmuş, otantik kültürel değerlerimiz genç kuşaklara aktarılamamıştır. Bu çalışmanın olumsuz seyreden bu süreci engelleyeceği umudunu taşımakla birlikte, yine yeterli olmadığını da itiraf etmek gerekir.

Kelkit İlçe Tanıtımı 6

Ancak yerel değerleriyle örtüşen insanlar evrenseli anlama ve kavramada iddialı olurlar. Kendi kültürünün sosyal unsurlarıyla mücehhez olarak yetişen insanların çağın karşısında daha “dayanıklı ve yıkılmaz” durdukları aşikardır. Kelkit’in kültürel anlamda müstesna bir yere sahip olduğunu söylemeliyiz. Pek tabi ki büyük ve aziz Türkiye’nin ufak bir parçası olarak, vatan coğrafyasında kanla sulanmış topraklar üzerinde kurulmuş Kelkit ilçemizin gelenek ve görenekleriyle, tarihiyle, inanış ve yaşayışıyla belirgin bir kültürel kimliği vardır. Kelkit kültürü yerel olmasına karşın, bütün yerel kültürler gibi kaynaştırıcı ve pekiştirici özellikleri barındırır. Kelkit’in geçmişinde aydın ve aydınlık insanların önemli gayretleri vardır. Kelkit’in kültürel geçmişinde özellikle babaları öğretmen ve müdür olan (Ziya Bey ) 6 kardeşli Öztürk ailesinin yenilikçi çabaları büyüktür. Bu arada Kelkit’in sosyo-kültürel yapısında özgün fikir ve yaklaşımlarıyla ön plana çıkan Naci Güven, Sabri Savaşeri, Osman Oktay, Şerif Öner, Metin Özdemir, Yaşar Hirik, Nuri Macit,

Nurettin Özdemir, İsmail Topuz ve Hüsnü Çelik gibi nice değerli şahsiyeti saymak mümkündür. Kelkit’te müsamerelerin yaygınlaşıp sevilmesinde Sermet ve Erzen Öztürk kardeşlerin ve Yaşar Hirik’in payı çok olmuştur. Son dönem Kelkit’in sosyo-kültürel yapısına çok olumlu akisler veren tiyatro etkinliklerinde ise İbrahim Çelik, Faruk Yerli ve Bünyemin Yalçın gibi isimler aktif gayretler sarf etmişlerdir. Kelkit’te daha 1960 ve 1970 ’ li yıllarda “Rençperler Beşlisi” (Galip Sezer, İbrahim Topuz, İbrahim Çelik, Enver Doğan ve Faruk Yerli’den müteşekkil) adı altında caz müziği yapan bir grubun bulunduğunu yazarsak, Kelkit’in hangi aşamalardan geçerek bu günlere kadar geldiği daha iyi anlaşılır diye düşünüyoruz. Kelkit’in kültürel geçmişinde 60’lı ve 70’li yılların çok büyük bir önemi vardır. Esasen bu yıllarda,Topal Osman, Hababam Sınıfı, Cimri, Koreli Mehmet, Volvo Turizm, Paydos, Aya İniş, Söğütlü Köyü Öğretmeni ve Düşman Yolları Kesti isimli tiyatro oyunları fedakar aydın Kelkitlilerin sayesinde Kelkit’te sahnelenme imkanı bulmuştur.

Kelkit İlçe Tanıtımı 5

 KELKİT İLÇE SOSYAL YAPI
 Kelkit İlçesi ve köylerinde konutlar çoğunlukla taş, kerpiç ve briketten yapılmış olup, karkas, toprak ve yığma inşaatlar da görülür. Çatı örtü malzemesi ise toprak ve saçtır. Çatı şekilleri ise sıra ile düz, birleşik ve kubbe şeklindedir. Bunun yanında ilçe merkezi ve bazı köylerde betonarme ve çok katlı modern binaların yapımı hızla ilerlemektedir. Çatı örtüsü için kiremit ve saç kullanılmaktadır. Gerek köylerimizde gerekse İlçe merkezinde konut yapımında bölgenin fiziki şartları göz önünde tutulmaktadır. Bunun sonucu olarak binaların cepheleri dar tutulmuştur

. KELKİT İLÇESİNDEN BİR GÖRÜNÜM
 Kelkit ilçesi Gümüşhane İline bağlı olmasına rağmen sosyal yaşantı yönünden daha çok Erzincan İlinin etkisi altında kalmıştır. İlçemizde sinema ve tiyatro kuruluşu yoktur. Devlet Tiyatroları, Özel tiyatrolar ve konser toplulukları zaman zaman gösteri yapmaktadırlar. İlçemizde Kelkit İlçe Halk Kütüphanesi ve Ünlüpınar Halk Kütüphanesi olmak üzere iki kütüphane bulunmaktadır. İlçe merkezinde 4, Söğütlü beldesinde 1 ve 4 köyümüzde birer olmak üzere toplam 9 spor kulübü faaliyet göstermektedir Kelkit İlçesi ve köylerinde konutlar çoğunlukla taş, kerpiç ve briketten yapılmış olup, karkas, toprak ve yığma inşaatlar da görülür. Çatı örtü malzemesi ise toprak ve saçtır. Çatı şekilleri ise sıra ile düz, birleşik ve kubbe şeklindedir. Bunun yanında ilçe merkezi ve bazı köylerde betonarme ve çok katlı modern binaların yapımı hızla ilerlemektedir. Çatı örtüsü için kiremit ve saç kullanılmaktadır. Gerek köylerimizde gerekse İlçe merkezinde konut yapımında bölgenin
fiziki şartları göz önünde tutulmaktadır. Bunun sonucu olarak binaların cepheleri dar tutulmuştur. Kelkit ilçesi Gümüşhane İline bağlı olmasına rağmen sosyal yaşantı yönünden daha çok Erzincan İlinin etkisi altında kalmıştır. İlçemizde sinema ve tiyatro kuruluşu yoktur. Devlet Tiyatroları, Özel tiyatrolar ve konser toplulukları zaman zaman gösteri yapmaktadırlar. İlçede 1 Halk Kütüphanesi bulunmaktadır. İlçe merkezinde 2, Gümüşgöze beldesinde 1, Söğütlü beldesinde 2 ve 3 köyümüzde birer olmak üzere toplam 8 spor kulübü faaliyet göstermektedir. Bu spor kulüplerinde genellikle 15-30 yaşları arasındaki gençlerin yararlandığı görülmektedir. Kış aylarında iklimin sert olması ve başka eğlence kaynaklarının olmayışı sebebiyle halk, televizyon başında ve kahvehanelerde vakit geçirir. İlçe merkezinde 37 Kahvehanevardır. İnsanların yaşayışları, giyinişleri, inanışları, ahlaki ve sosyal değer yargıları hep içinde bulundukları kültürel dinamiklere göre şekillenir. Geçmişten geleceğe uzanan hayat yolunda, hep yerelden, evrensele bir akış söz konusudur.

Kelkit İlçe Tanıtımı 4

19. yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin Gümüşhane sancağına bağlı bir kaza merkezi idi. I. Dünya Savaşı sırasında Rus işgaline uğramış, Rusların çekilmesinden sonra, Ermeni çeteleri buraya hakim olmuş, Kâzım Karabekir tarafından kurtarılarak 1918’de Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra 1925’te Gümüşhane’ye bağlanmıştır. Yöredeki yapı kalıntıları arasında XV. Legio Apollinaris armalı tuğla parçalarının bulunuşu Roma dönemindeki Satala kentinin buradaki varlığına işaret etmektedir. Buluntular arasındaki tunç Artemis büstü bugün British Museum’dadır. Ayrıca ilçede günümüze gelebilen eserler arasında; Stala Kalesi, Sadak Kervansarayı, Sadak Hamamı, Sadak Köyü Çeşmesi Sadak Köyü Camisi Çambaşı Köyü Camisi bulunmaktadır.

 KELKİT İLÇE COĞRAFYA
 İlçe Gümüşhane ilinin güneyine düşer. Doğusunda Köse ilçesi, Kuzeyinde Gümüşhane ili, Batısında Şiran ilçesi ve Güneyinde Erzincan ili ile çevrilidir. Yüzölçümü 1610 km² olup, denizden yüksekliği 1412 m dir. Yüzey şekilleri itibariyle genel olarak dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Kelkit Çayı vadisinde Özlüce Vadisi, Kelkit ile Köse arasında Koşmasat Vadisi bulunmaktadır. İlçenin zirvelerini Kuzeyde 2507 m. İle Tersun Dağı, güneyde ise 2716 m. yükseklikteki Akdağ ile güney batısındaki 2746 m. yükseklikte olan Çimen dağları oluşturmaktadır. İlçeyi kuzeyden ve güneyden kuşatan sıradağlar genel olarak kütlevi bir görünüme sahiptir. Bu durum, yörenin kuzeyden Gümüşhane, güneyde ise Erzincan ile olan ulaşım bağlantılarını güçleştirdiği için ilçenin tek seçeneği olan karayolları, Ünlüpınar ve Pöske Dağı geçitlerini takip etmek zorunda kalmıştır. İlçenin en önemli akarsuyu olan Kelkit Çayı üç büyük derenin Kelkit ilçesi yakınında birleşmesi ile oluşur. Bunlar, Kelkit’in güney akıntısı olan Dayısı ve Balahor dereleri ile Kelkit Çayı’nın Doğu uzantısı olan Koşmasat deresidir. Toplam uzunluğu 320 km. olup, 27 km. kadarı İlçe içerisinde kalmaktadır. Kelkit Çayı Yeşilırmağı besleyen en büyük koludur.

Kelkit İlçe Tanıtımı 3

I. Dünya savaşı yıllarında Rus işgaline uğrayan ilçe 22 Temmuz 1916’da başlayan bu işgal dönemi, 17 Şubat 1918’de son bulur. Yörede yapılan araştırmalar M.Ö. 3000 yıllarında burada yerleşim olduğunu göstermiştir. Kelkit’in güneydoğusundaki Sadak Köyü yakınlarındaki Satala kenti Hititler tarafından kurulmuştur. Hititlerden sonra Gümüşhane ve çevresi Urartuların egemenliği altına girmiştir. Urartu egemenliği döneminde geniş bir biçimde Gümüşhane ve Bayburt merkez olmak üzere Karadeniz'in iç kesimlerinde ki bölge Khaldia olarak anılmaya başlanmıştır. Khalt bilindiği kadarıyla Urartu'nun Baş Tanrı'sını niteleyen addır ve Khalt'ın izinden gidenler veya Khalt'a inananları simgelemektedir. Bu adlandırmanın halen günümüzde de süregeldiğini görmekteyiz. Karadeniz'in kıyı şeridinde yaşayanlar, tüm iç kesimlerde yaşayanlara ayrım yapmaksızın Khalt diye hitap ederler. M.Ö. 680'li yıllarda kuzeyden gelen ve Ari bir dil konuşan İskitler, Kafkas dağlarını doğu tarafından aşarak Kür ve Aras boylarına yayılmaya başladılar. Başlangıçta barış içinde oldukları Urartu egemenliğinde ki yerel Kafkasdilli kabilelerle zamanla rekabet içine girdiler.

Ardından Urartular'la çarpışan İskitler bir müddet sonra Khaldia bölgesini de ele geçirdiler. Bayburt bölgesini merkez yapan İskit kabileleri M.Ö. 6., 5. ve 4. yüzyıllar da Anadolu'nun en büyük kentini kurdular: Gymnias. Urartu'yu tamamen yıkmayı başaran İskitler, Ortadoğu'nun tamamında(Mısır'a kadar) 28 yıl süren büyük bir imparatorluk kurdular. Fakat Asur ve Med imparatorluklarıyla yaptıkları savaşlar sonunda İskit krallığı yıkıldı. Fakat ortadoğu'da bu yıkıma rağmen Urartu ve İskitler'in bazı boyları izole bu bölgelere sığındılar ve birbirlerine karıştılar. Bunu Med ve Pers yönetimi izlemiş, M.Ö. 331'de Büyük İskender'in Persleri yenmesinden sonra yöre, Makedonyalıların egemenliğine geçmiştir. Yöreyi Roma ve Bizans hakimiyeti izlemiştir. Roma döneminde önemli bir askeri üs olan Kelkit, Roma ordusunun XV. Legio Apollinaris’in üslendiği bir kale konumundaydı. Bizans döneminde bir süre dini açıdan önem kazanmış ve daha sonra sönükleşmiştir.
kelkit ilçe haritası
Kelkit ve çevresi daha sonra Bizanslılar-Emeviler ve Bizanslılar-Abbasiler arasında birkaç defa el değiştirmiştir. Bizans İmparatoru Herakleios, 635’te Sasani devleti üzerine sefer düzenlemiş ve Kelkit vadisinden geçmiştir. VII.yüzyıl sonuna kadar Bizans-Sasani çarpışmalarına sahne olmuştur. Bizanslıların bu hakimiyeti, Xlll. Yüzyılda kurulacak olan Trabzon Rum imparatorluğuna kadar devam etmiştir. Anadolu Selçukluları 1016 yılında Doğu Anadolu’ya seferler yapmış ve Tuğrul Bey’in üvey kardeşi İbrahim Yinal Bey 1058’de yöreyi ele geçirmiştir. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Gümüşhane ve çevresinde Selçuklu egemenliğine girmiştir. Kaynaklardan öğrenildiğine göre XIV.yüzyılın ikinci yarısından sonra Çepniler bu bölgeye yerleşmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u ele geçirmesinden sonra Osmanlılar yöreye hakim olmuşlarsa da Akkoyunlular bu bölgede hakim olmuşlardır. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran (1514) seferinden sonra da Doğu Anadolu, Gümüşhane ve Kelkit de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bazı kaynaklarda Gümüşhane yöresinin Otlukbeli Savaşı’ndan (1473) sonra Osmanlı topraklarına katıldığı yazılıdır.

Kelkit İlçe Tanıtımı 2

“Kerkit” adında bir halkın yaşadığına dikkat çekmektedirler. Kelkit 13. yüzyılın ortalarından 16. yüzyılın başlarına kadar geçen sürede çeşitli boy, ulus ve devletlerin birbirlerine üstünlük kurma mücadelelerine sahne olmuştur. Bunlardan özellikle Karakoyunlu-Akkoyunlu mücadelesi yörede büyük tahribata yol açmıştır.Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Çaldıran Zaferi (1514) dönüşü Bayburt ve çevresiyle birlikte tamamen Osmanlı topraklarına katmıştır Padişah Safevilere karşı Osmanlıların yanında yer alan Akkoyunlu Feruhşad Bey’e Bayburt ve Kelkit çevresinde geniş iktalar vermiştir. 16. Yüzyıl Tapu Tahrir ve ve Evkaf defterlerinde yapılan incelemelerde Kelkit-Sadak nahiyesinin Bayburt Sancağına bağlı olduğu incelenmiştir. Bölgenin Osmanlı devletinin doğu sınırını oluşturmasından kaynaklanan stretejik önemi ülke sınırlarının genişlemesine paralel olarak 16. yüzyılın sonlarına doğru gittikçe azalmaya başladı. İdari olarak bir süre Diyarbakır eyaletine dahil edilen Kelkit ve çevresi, 1535 yılında yeni kurulan Erzurum Beylerbeyliği’ne bağlandı.

Tarihi kayıtlardan bu idari yapının yaklaşık üç yüzyıl sürdüğü anlaşılmaktadır. İlçe XIX. Yüzyıl başlarından itibaren önemli olaylara sahne olmuştur. Bayburt ve Gümüşhane çevresi 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşının galibi olan Ruslar tarafından bir süre işgal edilmiş, bu olay yörenin göç vermesine neden olmuştur.1840 tarihide ilçe statüsüne kavuşmuştur. Bu yüzyılda bölgeyi yakından ilgilendiren önemli olaylardan biri de idari yapıda meydana gelen değişikliklerdir. Tanzimat döneminde Osmanlı idari teşkilatında eyalet sisteminden büyük vilayet sistemine geçilmesiyle birlikte (1867) Gümüşhane Trabzon vilayetine bağlı bir sancak merkez merkezi haline gelmiş, ardından Kelkit Kazası Erzincan sancağından alınarak buraya bağlanmıştır (1868). Bu bağlılık fazla uzun sürmemiş; kaza, Doksan üç Harbi’ni (1877-1878) Osmanlı –Rus Savaşı) ardından 1878 yılında yapılan yeni bir düzenleme ile Erzurum Vilayetine bağlı Bayburt sancağına dahil edilmiştir.Son olarak 1888 yılında alınan bir kararla Gümüşhane’ye bağlanmış böylece XIX yüzyıl boyunca Bayburt, Gümüşhane ve Erzincan sancakları arasında yaşanan idari sınır değişikliklerine son nokta konmuştur.Nitekim bu idari statü Cumhuriyet döneminde Gümüşhane’nin il olmasından (1924) sonrada devam etmiştir.

Kelkit İlçe Tanıtımı 1

GÜMÜŞHANE İLİ KELKİT İLÇESİ
KELKİT İLÇE TANITIM
kelkit,gümüşhane kelkit,kelkit gümüşhane
kelkit resimler,kelkit fotoğraflar,kelkit manzaralar,kelkit görüntüler,kelkit video,kelkit spor,kelkit haber,kelkit harita,kelkit ulaşım,kelkit turizm,kelkit otel,kelkit pansiyon,kelkit yurt,kelkit konaklama,kelkit konut,kelkit toki,kelkit daire,kelkit emlak,kelkit satılık,kelkit kiralık,kelkit arsa,kelkit lojman,kelkit ekonomi,kelkit sanayi
,kelkit ticaret,kelkit tarım,kelkit sağlık,kelkit hastahanesi,kelkit devlet hastahanesi,kelkit iklim,kelkit nüfus,kelkit kaymakamlık,kelkit belediye,kelkit meb,kelkit eğitim
,kelkit okul,kelkit kurs,kelkit lisesi,kelkit idare,kelkit doğa,kelkit gezi,kelkit tatil,kelkit dağları,kelkit akarsuları,kelkit çayı,kelkit
KELKİT İLÇE TARİH
Kelkit isminin VII. Yüzyılda yöreye gelip yerleşen Peçenek Türklerinden Kilki Beyden geldiği, Kelkit’in Kilki Beyin çiftliği olarak anıldığı rivayet edilmektedir ki Kelkit ilçe merkezinin diğer bir adı da Çiftlik’tir. Bazı araştırmacılar ise,ilk çağlarda yörede

12 Haziran 2013 Çarşamba

Gümüşhane İli Yemekleri 4

 HAŞIL
 Malzemeler : İnce Yarma Unu 1/2, 1 kg. Süt, Şeker 1/2 Yapılışı : Yarma Unu ile soğuk su tencereye konulup yavaş yavaş pişerken karıştırılır. Dibini almaması için devamlı karıştırılır. Tereyağı ve tuz koyulur. Piştikten sonra isteyen tereyağı ile isteyen ortası açılarak toz şeker katarak kaynatılan süt koyularak afiyetle servis yapılır. 
 BURMA TATLISI 
Malzemeler : 1 Yumurta, 1 Çay Bardağı Süt, 2 kaşık yoğurt, 350 gr tereyağ, 1 tatlı kaşığı sirke, 1 tutam tuz, 250 gr nişasta, 500gr şeker, Yarım çay bardağı sıvı yağ, Alabildiği kadar un, 50 gr şam fıstığı, 500 gr ceviz Yapılışı: Bütün malzemeler karıştırılıp, kulak memesi yumuşaklığında hamur yapılır. Küçük bezeler ayrılıp, mısır nişastası ve un karışımı ile yufkalar açılır. Yufkanın içerisine bolca ceviz serilip, oklavaya sarılarak burulup, tepsiye dizilir. Hamurun tamamı bu şekilde açılıp, tepsiye yerleştirilir. Bir gün bekletilip, 300 gram tereyağı ile 1 çay bardağı sıvı yağ eritilip sıcak sıcak burmaların üzerine gezdirilip fırına verilir. Fırından çıktıktan sonra daha önce hazırlanıp soğutulmuş şerbet burmaların üzerine dökülür. Üzerine şam fıstığı dökülerek servise sunulur. 
 KANZILI BÖREK
Malzemeler : 2 kg un, 200 gr ceviz, 1/2 süt, 100 gr yağ, 1 Çorba kaşığı tuz, 100 gr bal, 200 gr şeker Yapılışı : Süt ve un birbirine iyice karıştırılarak yoğurulur. Sonra yufka açılır. Bu yufkalar sacın üzerinde pişirilir. Daha sonra bu yufkalar ıslatılarak beze serilir. Yağlanmış tavaya üç kat yufka üzerine kırılmış ceviz veşeker karışımı dökülür. Bu olay tava doluncaya kadar yapılır. Bunlar çevirilerek tavada pişirilir. Sonra üzerine bal dökülerek nuska şeklinde kesilerek servis yapılır.
 SİRON 
Malzemeler : Un, tuz, su, süzme, tereyağı, ceviz. Yapılışı : derin bir kap içerisine bir miktar su konulur. Un, tuz ve su karışımı ile yufka yapılır. Yufkalar 3-4 cm. genişliğinde şerit halinde kesilir. Kesilen yufkalar katlanarak kurutulur. Kurutulduktan sonra düz tepsiye yan yana dizilir. Diğer taraftan süzme, su ile ezilir, ateşte ısınıncaya kadar pişirilir (kaynamamalı). Bu karışım sironun üzerine dökülür. Daha sonra eritilen tereyağı sironun üzerine dökülür. Ayrıca bir kap içerisinde ayıklanmış ceviz içi dövülerek üzerine serpilerek servis yapılır.
GÜMÜŞHANE’DE YEMEDEN DÖNME ;   Gümüşhane-Trabzon, Gümüşhane-Bayburt, Gümüşhane Erzincan, Gümüşhane Giresun Ana Tur güzergahı üzerindeki yeme içme tesislerinde alabalık, yöresel yemek çeşitleri, mangal ızgaraları, diğer yemek çeşitleri ile damak zevkinizi yaşamadan, Zigana dağı kayak evinde yöresel yemeklerin ve kekik kokulu mangal ızgaraların tadına varmadan, Taş köprü Yaylası, Zigana Yaylası ve diğer yaylalarda kekik kokulu mangal ızgara türlerini, yöresel yemek çeşitlerini ve alabalığı yemeden, Zigana Limni Gölünde piknik ortamını yaşayarak doğal ve kültürel güzelliklerin örtüştüğü Tarihi Zigana İpek Yolunda seyir zevkine varırken mangal ızgaranı yemeden, Yörenin damak tadı Siron’unu, gendime çorbasını, sacda lemis’ini ve kaymak kuymağını yemeden, Güzellik iksiri ve kuvvet kaynağı kuşburnu çayını ve marmelatını tatmadan, Yörede doğal viyagra olarak adlandırılan pestil –kömeden tatmadan, Sofraların güç kaynağı cevizi ve doğal kan deposu dut pekmezini tatmadan, Şiran Süt fabrikasında üretilen Gümüşhane kaşarını yemeden, Mescitli Köyü Aile piknik İşletme tesislerinin doğal ve sıcak aile ortamında Alabalık, Izgara ve Kaymak Kuymağını yemeden.

Gümüşhane İli Yemekleri 3

 GENDİME ÇORBASI
 Malzemeler : 1,5 Su Bardağı Gendime, 1 Su Bardağı Fasülye, 1 Su Bardağı Mısır, 1 Su Bardağı mısır Yarması, 1 1 kg yoğurt, 1 Tutam dere otu, 1 Yemek kaşığı tuz Yapılışı : Gendime, fasulye ve mısır yarması bir gün önceden suya konulur. Yoğurt hariç malzemenin hepsi katılarak üzerine çıkacak kadar su konulup pişirilir. Piştikten sonra soğumuş haline yoğurt katılarak dere otu ile süslenerek servis yapılır. Afiyet olsun
. YEMEKLER
 LEMİS
 Malzemeler : Un, tuz, ıspanak, pazı, patates, lor, maydanoz, yumurta, tereyağı Yapılışı : Derin bir kap içerisinde un su ile karıştırılarak hamur haline getirilir. Ağaç sini üzerinde hamur küçük yuvarlak parçalar halinde ayrılır. Ayrılan parçalar oklava ile yufka haline getirilir. Ayrıca ayıklanmış pazılar küçük küçük doğranarak bir kap içerisinde normal bir kıvamda haşlanır. Haşlanan pazılar kevgirle süzüldükten sonra tavada tereyağı ve yumurta ile birlikte kavrulur. Hafifçe soğuduktan sonra açılan yufkaların yarıdan katlanmış şekilde üzerine yeteri miktarda serilir. Ve yufka üzerine katlanarak kenarları parmak uçlarıyla sıkıştırılır. Normal ocak ateşi üzerine konan sac üzerine yeteri miktarda lemisler serilerek pişirilir. Pişirildikten sonra yemeye hazır hale gelen lemislerin üzerine yeteri miktarda tereyağı sürülerek servise sunulur.
 FIRIN ERİŞTE
 Yapılışı : Bir kap içerisine bir miktar un konulur, tuzu ve suyu koyularak karıştırılır,hamur haline getirilir.Sonra sofra üzerinde oklavayla ince bir şekle açılır ve ince dilimler halinde kıyıldıktan sonra tabağa koyularak fırında kızartılır.Fırından alındıktan sonra üzerine kaynamış şekerli su dökülür.Fazla şerbeti süzülür.Daha sonra tereyağı eritilir ve üzerine dökülür. BORANİ Malzemeler: Bir bağ ıspanak veya pazı, 1 adet yumurta, tereyağı, 2 adet soğan, 1 diş sarımsak, 1 kg. yoğurt ve yeterince tuz. Yapılışı : Ispanak veya pazı temizlenip ayıklandıktan sonra tencerede az su ilave edilerek haşlanır. Haşlanan ıspanaklar süzülür. Daha sonra suyu sıkılır. Bir baş soğan ince ince kıyılır. Tavaya bir miktar tereyağı koyarak soğan kavrulur. Daha sonra karışımın içine yumurta kırılır. Önceden hazırlanan ıspanak veya pazı tavanın içine katılır , tuz ilave edilerek ateş üzerinde 15 dakika pişirilir. Ateşte kavrulan ıspanaklar soğumaya bırakılır. Yoğurda sarımsak katılarak yoğurt çırpılır ,soğuyan ıspanağın üzerine dökülür, servis tabağına alınarak , eriyen tereyağını da üzerine ilave ederek servis yapılır. 
 FASÜLYE BULGURLUSU
 (Pağla Denlisi) Malzemeler : 1 kg.fasulye, 3 büyük domates, 2 kuru soğan, tuz, pul biber,500 gr.küzüm eti, bir miktar sıvı yağ, pilavlık bulgur. Yapılışı : Fasulyeler yıkanıp, ayıklanır.Küçük küçük kırılır.Bir tencerede yağ eritilir, soğan ve biberler kavrulur.Domatesler kuşbaşı doğranarak ilave edilir.Fasulyeler tuz, biber ilave ediler biraz daha kavrulur.Daha sonra su ilave edilerek, bulgur katılır.Kaynamaya bırakılır.Pişince ateşten indirilir.Sıcak sıcak servis yapılır.
 
 EVELEK DOLMASI 
Malzemeler : 1 kase un, 1 çorba kaşığı tuz, 2 çorba kaşığı tereyağı (eritilmiş)yarım kg yoğurt, 1,5 kg evelik yaprağı, 500 gr. bulgur, 0.5 litre su. Yapılışı : Bir tencereye 250 gr su koyarak bulguru ilave edilir. Bulgur 10 dakika kadar haşlanır. Haşlandıktan sonra bir tabağa boşaltılır. Haşlanan bulgura 1 kase un bir çorba kaşığı tuz ilave edilerek yoğurulur. Daha önceden hazırlanmış olan eveliklerle sarılır. Tencereye dizilir. Üzerine su ilave edilerek sonra kaynayıncaya kadar pişirilir. Dolmamız piştikten sonra servis tabağına alınır. Üzerine bir yemek kaşığıyla yoğurt dökülür. Başka bir yemek kaşağıyla yoğurdun üzerine eritilmiş tereyağı gezdirilir. Evelikli yoğurtlu dolma servise hazırdır.

Gümüşhane İli Yemekleri 2



 DAMAK ZEVKİNİ KÖME'DE YAŞAMAK
 KÖME
 Malzemeler : Taze dut, toz şeker, bal, süt, un, ceviziçi, fındık içi, fıstıkiçi Yapılışı : Dutlar büyük bir kazan içerisinde kaynatılır. Daha sonra posası süzülerek suyu çıkarılır ve herle elde edilir. Cevizler ipe dizilir. Ceviz yerine fındık içi de kullanılabilir. Ocak yakılarak kazana su konulur. Başka bir kazana şıra da denilen su konulduktan sonra, daha önceden hazırlanan un, şıra ile karıştırılır. Bu karışım bir tokaç yardımıyla yapılır. Devamlı olarak karıştırılan bulamaca süt veya bal eklenerek karıştırılmaya devam edilir. Bu karıştırma işlemine belli bir kıvama gelinceye kadar devam edilir. Köme herlesinin en iyi şekilde olması için bu karışımın dibine tutmaması gerekir. Hazırlanan ipe dizilmiş cevizler herleye batırılır ve kurutulur bu işlem 3-4 defa tekrarlanır. Herle içine batırılan Köme kurutularak hazır hale getirilir. Afiyet olsun..
. ÇORBALAR
 KUŞBURNU ÇORBASI 
Malzemeler : 500 gr. kuşburnu, 1 yemek kaşığı tereyağı, 2 yemek kaşığı un, 1 lt. su 200 gr. kıyma, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tutam karabiber, kimyon ve nane. Yapılışı : Ayıklanıp yıkanan kuşburnular 1 lt. suda 30 dakika kaynatılır. Daha sonra kevgirden ve tel süzgeçten geçirilir. Diğer taraftan kıyma içerine tuz, karabiber, kimyon katılarak fındık büyüklüğünde köfteler hazırlanır ve bunlar suda kaynatılarak pişirilir. Bir tencereye tereyağı ve un konulur. Un kavruluncaya kadar karıştırılır. Bu karışımın içine hazırlanan kuşburnu suyu ilave edilir. 15 dakika süreyle karıştırılır. Hazırlanan köfteler ilave edilir. Çorba bir müddet kaynadıktan sonra ocaktan alınır. Kızarmış yağa nane katılarak üzerine dökülür. Sıcak sıcak servis yapılır. 
 MANTI ÇORBASI 
Malzemeler : 500 gr.un, tuz, aldığı kadar su, 1 kaşık tereyağı, biraz nane, 3 yemek kaşığı süzme. Yapılışı : Un derin bir kaba konur, tuz atılır.Aldığı kadar su konur, yoğurulur.Biraz sıkı bir hamur yapılır.1 saat dinlendirilir. Bir tahta üzerinde merdane ile açılır (2 mm inceliğinde) biraz kurutulur ve şeritler halinde kesilir.(Genişliği 3 cm.) şeritler üst üste konur.Üçgen (dar üçgen) olarak kesilir. Tencereye biraz su koyulup kaynatılır. Mantının bir kasesi suya dökülür. Kaynayınca 10 dakika bekletilir.Bir ölçü tuz atılır, kenara alınır.Tereyağı tavaya erimeye konur.Bu arada süzme, bir tasta ezilir, sulandırılır ve çorbanın içine dökülür.Sonra kızdırılmış tereyağına biraz nane atılır.Karıştırılır ve çorbanın üstüne dökülür.
 

Gümüşhane İli Yemekleri 1

GÜMÜŞHANE İL YEMEKLERİ
GÜMÜŞHANE MUTFAĞI
GÜMÜŞHANE DAMAK TADI
GÜMÜŞHANE SOFRASI
GÜMÜŞHANE YEMEKLERİ
GÜMÜŞHANE YÖRESEL YEMEKLERİ

gümüşhane yemekleri,gümüşhane mutfağı,gümüşhane sofrası,gümüşhane damak tadı,gümüşhane yöresel yemekleri,gümüşhane sofra adabı
,gümüşhane pestil,gümüşhane köme,gümüşhane kuşburnu
Gümüşhane’de beslenme tarım ürünlerine, temel olarak da tahıla dayanmaktadır. Tarhana, bulgur, yarma, erişte, yazdan hazırlanan yiyeceklerdendir. Yörede yetişen elma, armut, erik ve dut kurutularak saklanır. Torul yöresinde “çil peyniri” diye bilinen küp peyniri yaygındır. Fındık yada ceviz içinin şekere batırılmasıyla elde edilen “küme”, süt kaymağına un katarak yapılan tuhala, yufkadan yapılan siran, dut şırasından yapılan pestil ve pekmez ilin özgün yiyecekleri arsındadır.
PESTİL
 Malzemeler : Taze dut, toz şeker, bal, süt, un, ceviziçi, fındık içi, fıstıkiçi Yapılışı : Dutlar büyük bir kazan içerisinde kaynatılır. Daha sonra posası süzülerek suyu çıkarılır. Cevizler kırılıp içleri ayıklanır, dövmeç yapılır ya da ceviz içi bıçaklarla küçük olarak hazırlanır. Ceviz yerine fındık içi de kullanılabilir. Ocak yakılarak kazana su konulur. Başka bir kazana şıra da denilen su konulduktan sonra, daha önceden hazırlanan un, şıra ile karıştırılır. Bu karışım bir tokaç yardımıyla yapılır. Devamlı olarak karıştırılan bulamaca süt veya bal eklenerek karıştırılmaya devam edilir. Bu karıştırma işlemine belli bir kıvama gelinceye kadar devam edilir. Pestil herlesinin en iyi şekilde olması için bu karışımın dibine tutmaması gerekir. Hazırlanan herle serilmeye hazır hale gelir. Pestil bol güneş alan düz bir alana hazırlanan bez (veya bezler) üzerine dökülüp, daha önceden hazırlanmış olan ceviz ve ya fındık içleri de eklenerek şimşir ya da el kevgiri yardımı ile ince ince yayılır. Bu işleme herle bitinceye kadar devam edilir. Yayma işlemi bitirildikten sonra pestilin kuruması beklenir. Bez üzerinde kuruyan pestil bir gün sonra bezlerden çekilme işlemi ile devam eder. Çekilme işlemi; çekilecek olan bez ters yüz edilerek temiz bir bez üzerine yayılır. Suyla ıslatılan bir parça ile ters çevrilmiş pestil bezi ıslatılır. Islatma işlemi bitince bezin pestil serilmiş yüzü çevrilir. Bez ıslatılmış olduğu için el yardımıyla pestil ve bez birbirinden kolayca ayrılır. Bezden ayrılan pestil güneşli bir alana serilerek hafifçe kurumaya bırakılır. Pestiller çıtır çıtır halde iken toplanır ve katlanır. Pestil uzun kış aylarında, komşu sohbetlerinde ikram edilmek, hediye edilmek için tenekelere basılarak saklanır.

Gümüşhane Spor Kulübü 4

gümüşhanespor atkı
 sahamızda mücadele etmiş ve şanssız bir şekilde penaltılar sonucunda bu kupadan elenmiştir. 2002-2003 sezonunda 2.lig A Kategori, 2003-2004 sezonunda 2. Lig B Kategorisi'nden düşen takım şu anda 3.lig 4. grupta mücadele etmektedir.
dsc_0081
dsc_0116

dsc_0072

Gümüşhane Spor Kulübü 3

futbol sergilemeyen takımımız haliyle başarılı olamamış ve 3.lige tekrar düşmüştür. 1999-2000 futbol sezonunda göz dolduran futbolu ile kendisinden söz ettiren takımımız tekrar 2.Lige çıkma başarısını göstermiştir. 2000-2001 futbol sezonunda 2.Ligde yaptığı mücadele sonucu Ligi 2. sırada tamamlayarak 2.Lig A Kategorisine çıkma başarısını göstermiştir. 
Bu durum 2 yıl içinde takıma 2 şampiyonluk getirerek İl içi ve İl dışında yaşayan tüm hemşehrilerimizin haklı olarak sevinmelerine ve takımları ile onurlanmalarına sebep olmuştur. 2001-2002 futbol sezonunda 2.Lig A kategorisinde mücadele eden futbol takımımız 
gümüşhanespr logo
2.devre itibari ile oynadığı futbol ile adından tekrar söz ettirmeye başlamış ve sezon sonunda bu ligde kalmayı başarmıştır.Ayrıca bu sezon Türkiye Kupası'nda Akçaabat Sebatspor, Sivasspor'u eleyerek yine Süper Lig takımlarından İstanbulspor ile

Gümüşhane Spor Kulübü 2

gümüşhanespor yönetim
Gümüşhane Doğanspor adıyla 3.ligdeki mücadelesine yeni bir azim ve heyecanla başlamıştır.İlk yıl profesyonelliğe entekre yılı olmuştur. 1996-97 sezonunda, sezon başında ilk beş hedefiyle yola çıkılmış bu sezon 3.lig 2.grupta lig 3.lüğü gelmiştir. 1997-98 futbol Sezonu Gümüşhane Doğanspor Kulübünün tarihindeki en parlak sezon olarak anılmaktadır.Gümüşhane halkı ,seyircisi, futbol takımı ,yönetim olarak şampiyonluğa kilitlenerek yola çıkılmıştır.Takımımızın Onursal Başkanı Sayın Aydın Doğan'ın, kulüp başkanımız Sayın Naim Ağaç'ın ve yönetim kurulunun büyük gayretleriyle 2.lige çıkmayı başarmıştır.Ayrıca Türkiye kupasında aynı sezon içinde eşleştiği 
gümüşhanespor binası
Aydınspor, Erzincanspor, Orduspor, Erzurumspor ve Kartalspor gibi kendi gruplarının en iyilerini eleme başarısı gösterip altıncı turda tarihinde karşılaşacağı ilk 1. Lig takımı Kocaelispor ile eşleşerek, bir 1.Lig takımını hemşehrilerimize izlettirme başarısını göstermiştir. Bu dönem içerisinde Gümüşhane Doğanspor haklı olarak tüm spor kamuoyunun, yazılı ve görsel basının gündemine oturmuş ve kendisinden övgüyle sözettirmiştir. 1998-99 futbol sezonunda iyi bir 

Gümüşhane Spor Kulübü 1

GÜMÜŞHANE SPOR

gümüşhanespor,gümüşhanespor takım,gümüşhanespor logo,gümüşhanespor stad,gümüşhanespor takım,gümüşhanespor adres
,gümüşhanespor yemek,gümüşhanespor resimler,gümüşhanespor fotoğraflar,gümüşhanespor manzaralar,gümüşhanespor görüntüler
,gümüşhanespor video,gümüşhane spor antraman,gümüşhanespor yönetim,gümüşhanespor başkan
Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan İlimizin tek profesyonel futbol takımı olan Gümüşhanespor 1984 yılında kurulmuştur. 1984-85, 1985-86, 1986-87, 1987-1988 futbol sezonlarında 3.ligde mücadele etmiş ve 1987-88 sezonunda küme düşmüştür.
gümüşhanespor stad
 1990-91 yılında Gümüşhane Köy Hizmetlerispor olarak tekrar 3.lige alınmış ve 1991-92 yılında da bu takımla küme düşmüştür. 1994-95 futbol sezonunda Gümüşhane Amatör Liginde Emniyetspor adıyla şampiyon olan takım Erzincan ve Kayseri'de yapılan 3.lige çıkma terfi maçlarında 3.Lige çıkma başarısını göstermiştir. 1995-1996 sezonu Emniyetspor'un profesyonellikde ilk yılı olmuş hemşerimiz Aydın Doğan'ın destekleriyle lige başlamıştır.Yönetim kurulunun aldığı karara istinaden takım onursal başkanımız Sayın Aydın Doğan Beyin ismini alarak 

4 Haziran 2013 Salı

Gümüşhane İli Tarihi 23

Köyün hemen girişindeki yapı 26 metre uzunluğunda 3.85 metre genişliğinde ve 9 metre yüksekliğindedir. Sivri Kemerli,Kemer kısmı düzgün kesme taştan yapılmış, yan bağlantı bölümleri ise, moloz taştan örülüdür. Güneydoğusu kısmen yıkık durumdadır. Zigana Eski İpek Yolu Köprüsü Zigana Eski İpek Yolu Köprüsü Yapı, Torul İlçesi Kalkanlı (Zigana) köyü sınırları içerisinde tarihi ipek yolu üzerindedir. Tek ve sivri kemerli yapının kemeri düzgün yontma taşla yapılmış olup, diğer kısımlar moloz taşla tamamlanmıştır. 
Taş Köprü Taş Köprü Yapı, Merkez Yağmurdere Köyü taş köprü mevkiindedir. Taş köprü Yaylası ve çevresi ismini bu Köprüden almaktadır. Köprü iki ana kaya kütlesi üzerine oturtulmuş olup, tek gözlü yuvarlak kemeri düzgün kesme taştan yapılmış, diğer kısımları ise moloz taşla tamamlanmıştır. Söğütağıl Köyü Köprüsü Söğütağıl Köyü Köprüsü Yapı, Merkez Söğütağıl köyü içindedir.Düzgün yontma taşla yapılan tek kemerli köprünün diğer kısımları moloz taşlarla tamamlanmıştır. 
GÜMÜŞHANE İLİ MAĞARALARI

1 Şubat 2013 Cuma

Gümüşhane İli Tarihi 22

 iki kemeri mevcut olup,biri yuvarlak,diğeri sivri kemerlidir. Kesme taş köprünün üzerine sonradan ilave korkuluklar eklenmiştir. Üç gözlü köprünün tek gözü doldurulmuştur. Kalan iki gözünün ortasındaki kitabeye göre Recep 938/Ekim 1575’te Ferruh Zat Oğlu Halebi tarafından yaptırılmıştır. Bu tarih lll.Sultan Murat’ın (1574-1595) saltanat günlerine tesadüf etmektedir. Kitabenin açıklaması :
 1- Allah bu köprüden su akıtsın,Sahibi ;Ferruh Zad oğlu Halebi. 2- Dokuz yüz seksen üç senesinin Recep ayında Kanberli Köprüsü Kanberli Köprüsü Merkez Canca Mahallesindedir. Harşit Çayı üzerende yer alan köprü tek gözlü yontma taşlarla inşa edilmiştir. Osmanlılar döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Kısmi bir onarımdan geçirilen köprünün kitabesi yoktur. Ardesa Köprüsü Ardesa Köprüsü Torul ilçe merkezinde bulunan köprü 1890 senesinde kesme taştan yapılmıştır. Dere yatağı içinde bulunan iki ayak ve kenarlardaki ayaklar üzerinde yükseltilmiştir. Ayaklar arasında yuvarlak kemerler bulunmaktadır. Köprü korkulukları da kesme taştan yapılmıştır. Yıldız Köyü Köprüsü Yıldız Köyü Köprüsü Yıldız Köyünde bulunan yapı, İlçenin 14 km. güneybatısındadır.

Gümüşhane İli Tarihi 21

Köprüler Tohumoğlu Köprüsü Tohumoğlu Köprüsü Gümüşhane-Erzurum yolunun Tohumoğlu kesimindedir.Selçuklu dönemi yapısı olduğu sanılmaktadır. İki gözlü hafif sivri kemerli bir köprüdür. Küçük taşlardan yapılmıştır.Gözlerindeki küçük nişlerin çinilerle süslü olduğu söylenmektedir. Ekim 1575 Ferruh Zad Oğlu Halebi tarafından yaptırılmıştır. Gümüşkaya (Kodil Bahçe) Köprüsü Gümüşkaya (Kodil Bahçe) Köprüsü Gümüşkaya yolu üzerindedir. Tek gözlü ve kesme taştan yapılmıştır. Hafif sivri kemerlidir ve günümüzde hala kullanılmaktadır. Meryem Ana Köprüsü Meryem Ana Köprüsü Büyük Çit Vadisi’nde ve Çit Deresi üzerinde aynı adı taşıyan iki köprü vardır. Her iki köprünün de Meryem Ana Kilisesi’ne ulaşımı sağlamak amacıyla yapıldığı sanılmaktadır. 
Tek ve geniş gözlüdür. Hafif sivri kemerli, küçük taşların dizilmesi ile yapılan köprü tek ve geniş gözlüdür. Günümüzde de kullanılmaktadır.Yapının yan duvarları ise moloz taşla örülmüştür. Gümüşhane Köprüsü Gümüşhane Köprüsü Yapı,Gümüşhane Merkezde Karakol binası yanında Harşit çayı üzerindedir.İki caddeyi birbirine bağlamakta,
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız